Keşke, 'Keşke' Dememiş Olsaydım
Keşke, yaşadığımı yaşayanım olsaydın...
Kuşların kanatlarını uçurup,
Sana gönderdiğim mektupları alsaydın.
Ve yağmur ıslatırken saçlarını,
Yağmurun üzerine yağan ben olsaydım.
Keşke, hislerimi hissedenim olsaydın...
Kışın soğuk günlerinde,
Yaktığım güneşlerde ısınsaydın.
Kâğıtlarla kalemlerin üstüne,
Yazdığım şiirleri okusaydın.
Keşke, ışığımı aydınlatan olsaydın...
Doğudan alçalıp, batıdan yükselirken,
Akşam doğup, sabah batan,
Ve;
Işığını aydan alan güneşime,
Işık olsaydın.
Keşke, ağırlığıma yük olsaydın...
Ben onları değil,
Onlar beni aşmak isterken,
Omzunu verip, atsaydın dağları omzumdan.
Seninle bile paylaşamadığım seni,
Bana getirseydin.
Keşke gözlerime göz olsaydın...
Saçlarımla ağarttığım karları,
Sen görseydin.
Martıların kanatlarında asılı gözyaşlarımı,
Sen silseydin.
Rüyalarımda ıslattığım suları,
Sen içseydin.
Uykuyu bile misafir almayan gözlerimin önünde,
Bir serap gibi kalsaydın.
Gözlerimde yüzen denizlerde,
Yüzen sen olsaydın.
Keşke, 'Keşke' dememiş olsaydım...
Aşkına aşık bu yüreği,
Koparıp alsaydın benden,
Sadece kalsaydı beden.
İnan üzülmezdim buna.
Madem ki sen yoksun;
Bu yürek, bu beden fazladır bana.
Keşke, sen de bir örümcek ağıyla bağlansaydın,
Ben delicesine bağlıyken sana