Bir hicran şarkısında rakkase gölgesi
Med cezir zamanı yalın ayaklının
Uçurur nameleri rüzgar açık gözlerde,ipeksi
Yankısı gönül duvarına düşer kıvrak çalgının
Eller zülflerde hep,sallamalı mı geriye
Kıvrılan bir vucut ortada,şahane
Kulak arkalarında güller emitasyon ne diye
Aşka seferler düzenlenmiş,daha ne
Ruhunda muzaffer gülüşler duyulur
Parmak uçlarında zil sesi
Gergefe işlenmiş gök kadar parlak durulur
Yüzlerde sevinç sesi
Döner başlar,Taşlar döner gibi,
Burgulu kadehlerde dudak izi
Bakışlar,yolcu döner gider gibi
Şair ceketli bitirimler,gönül hırsızı
Düşleri gibi yalan gülüşleri,tok kahkahalar
Nakakaratında bir melek kanadı düşüren
Kol kola girmiş kumrular
Baygın bakışlara besteler yazılır yeniden
Bir duman gibi,aheste yükseliyor sesi gibi
Ne yapsa da gece kaçıyor elinden
Yerinde dik başların eğilmiş gövdesi gibi..
Güvercin kanatlı sevdanın yelkeninden
Alaca yelesinin ucunda sarhoş gecenin ilacı
Kim bilir bizdik belkide bu gecenin izdivacı.
Alıntıdır !