...:::: Sitemizden Yaralanmak İçin Üye Olunuz ::::...


...:::: Sitemizden Yaralanmak İçin Üye Olunuz ::::...


Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
*** Bölüm Moderatör Alımı Başlamıştır.***

 

 Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
*_Turquaz_*
Aktif Üye
*_Turquaz_*


Mesaj Sayısı : 108
Rep Puanı : 1
Kayıt tarihi : 11/07/09
Yaş : 33

Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat Empty
MesajKonu: Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat   Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat Icon_minitimeÇarş. Ağus. 05, 2009 2:00 pm

Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat
Kışkırtılmış istekleri boşaltacak yer arayan hayalleriyle hiç tanımadıkları dünyalara uçuyorlardı.- M. Uyguner.

Duygular, kişinin kendine özgü ruhsal eylem ve eylemselliğini ifade etmesinin ya da çevresindeki nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirmesinin kendi dışına yansımasıdır. En bireysel ve biricik davranışlarla belirgindir ve temelde kendine özgü olma durumu öndedir. Bu nedenle de duyguların bastırılması ve özellikle kışkırtılması, kişinin duygusal sapmalar ve saldırganlıklar yaşamasına yol açar.

Kışkırtılan duygular, kişinin kendine özgü ve kişice en mahrem olması gereken içsel devinimleriyle dış dünyada eyleme geçememesi anlamına gelir. Yaşam alanlarında yapay davranışlar ve yanlış bilgiler edinir, ki bu da, kişinin ne yapılacağı konusunda tutarsızlıklar sergilemesine yol açar. Çünkü bu durum, duyguları köreltir ve kişide edilgenlik hali, yani işi yapma değil işten etkilenme, baş gösterir. Aynı zamanda bir kişinin kışkırtılması, düşüncelerinin de değiştirilmeye çalışılması demek olduğundan açığa çıkacak duygular da o değişimle aktarılmış olacaktır çevresindekilere.

Kışkırtılma, çift yönlü bir eylemdir. Bir kışkırtanın olması gerekmektedir. Kışkırtmayı yapacak kişi, bir beklenti içerisinde bu davranışı sergiler. İstediğini elde etme ihtiyacıyla sergilenen bu eylem, kendilerini kontrol edemeyen kişilerde sıklıkla görülür. Ancak bu durum da değişti. Bu güdünün nesnesi olan kışkırtılmış insan tipi de artık, kendisini kışkırtanın niteliklerine büründü. Onda, kışkırtılan duygularla oluşan beklentiler, saldırganlıklar, kendini kontrol edememe davranışları ve savunma mekanizmaları gelişir.

Ayrıcalıklı, özel ve biricik olma duygularına doğru kışkırtılan kişiler, kandırılma sürecinde kıskandırılmaya yönlenirken artık kendileri de beklentiler, saldırganlıklar ve kontroldışı hareketlerde bulunurlar.

Bu yapıdaki kişiler yaşamaya başlayalı da hayli zaman oldu çevremizde. Çünkü yaşadığımız çağ, ki adına küreselleşme süreci de deniyor, birey olarak duyguları ve arzularına yönelik kışkırtılmalara maruz kalanlarıyla kanıttır. Gittikçe yalnızlaşan (ki farkında olduğunu sanmıyorum kendi durumunun) ve artık tutunamayan olan kişiler, yalnızca kışkırtıldıklarında eyleme geçer hale dönüştüler.

Çok sıradan bir örnekle diyebilirim ki kişi, kendi türünü öldürmek ya da onunla savaşmak gibi bir içgüdüsü taşımamasına rağmen, barıştan yana değil de savaştan yana olacak biçimde kışkırtılmıştır.

Önceki çağlardan sözünü ettiğimiz ve yaşadığımız sürece dek türetilmeye çalışılan uygarlarda gelişen mülkiyetçilik de, kışkırtılmayla kemikleşen bir duygu olarak kişiyi hem bir hırsıza hem de katile dönüştürmüştür.

Bu bağlamda özellikle Kızılderililer, beyaz adamın bir parça toprak için ya da yalnızca eğlenceli bir gün için neden kendilerini öldürdüğüne hiç anlam verememiştir.

Hal böyleyken uygar kişilerin sanatında, kışkırtılmış bireylerin sanata müdahil olmamalarını beklemek büyük bir yanılgı olur. Özelliklle mülkiyetçilik duygusunun yansıması olarak gördüğüm bu kişilerin tutumunda, bir savaş havası ve kendi türünü yok etme de söz konusu.

Bu anlamda okumadığı, bilgilenmediği, tanımadığı ve aklını erecek düzeye yükseltmediği bir sanat dalı ve türünde ürünler ortaya koyarak mülk ve unvan edinme gayretleri dikkat çekicidir.

Bunun şiir, öykü ya da tiyatroda sıkça rastgelindiğini söyleyebilirim. Kışkırtılmanın aşamalarından geçip benim de yazacaklarım, söyleyeceklerim var; hem ben de söyler ve yazarım böyle şeyleri diyerek işe koyulanlar, bilinçsizliklerinden ortaya çıkardıklarıyla gerçek şiir, öykü ve tiyatroya savaş açmış, o türün alanlarında mülk (ürünleri ve yapıtları olarak gördükleri müsveddeleri) edinmiş ve sayılarının benzersiz biçimde artışlarıyla değerli yapıtların alan bulamamalarına yol açarak onları bir tür yok olma sürecine sokmuşturlar.

Düşünün ki, bir kentte düzenlenecek kültür ve sanat etkinliklerinde, o kentin sanat çevresi olarak adları bir yerlere yazılacak şair ve sanatçılar belirlenirken, bu tür mülklerin ve payelerin nasıl verildiği ya da kazanıldığıyla ilgili kafalarda soru işaretleri oluşturularak yapıtlarıyla kendilerini ortaya koymuş sanat insanları yok sayılabiliyor.

M.Mustafa Uslu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kışkırtılan İnsan Ve Yoz Sanat
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Can YÜCEL - İnsan Resmi
» insan öleceğini anlar mı?
» '''fark etmelı ınsan'''
» Murat Boz - İki Medeni İnsan
» Doğru İnsan Nerede Ki?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Güncel etkinlikler :: Günün Yazısı / Bilgisi-
Buraya geçin: