Köşeye Sıkışmış Bir Yaşam İçinde Kaldım Öylece.
Çıkış yolu asla olmayan tüm bedenimi titreten bir yaşam.
İliklerime kadar acısını hissederken benden alıp gittikleri gözmünün önünden geçiyor.
Yaşam bu kadar adaletsiz olmak zorunda mıydı? Gözyaşlarım yanağımdan damla damla süzülürken içten
kopan fırtınalarımın şiddetini artık durduramıyorum. Sessizce beklerken kenarda içimde yaşadıklarımı
belkide kimselere söylüyemiyorum. Yaram her geçen saniye daha çok kanıyor.
Anılarım ise ayağa kalkmış durdurmak için kendimde güç bulamıyorum. Kendimi avutmak içinde artık
hiç gücüm kalmadı. Sahte maskelerle etrafıma saçtığım gülücüklerin yerini nedense düşüne maskemle
gerçek olan evet gerçek isyankar yüzümle tüm demlerimi oynuyorum. Islak yüreğim asla kurumaya yüz tutmadı. Gözyaşlarımla her daim ıslandı,ıslandı...Yüreğim fermanı verilmiş ölüm eşiğinde...Canım belki
bu kadar hiç acımamıştı. Artık kendimi durduracak ne takatım ne de cesaretim var. Soğuktan titreyen beden değil bendeki..Benim bedenim acılarıma karşı titriyor.
Köşeye sıkıştırılmış yaşam benim ki.... Pervarsızca çığlıklarını dışa vuran fakat kimselerin duymadığı
bir yaşam. Herkesin kulaklarını tıkadığı bir yaşam. Dipsiz kuyularda çırpınırken el uzatılmayan, yüreğime
sus desemde susmayan, Gözyaşlarımı bağrıma bassamda beni tatmin etmeyen yaşam benim ki...
Artık ne yapsam nafile durmuyor bu sessizce attığım feryatlar...