...:::: Sitemizden Yaralanmak İçin Üye Olunuz ::::...


...:::: Sitemizden Yaralanmak İçin Üye Olunuz ::::...


Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap
*** Bölüm Moderatör Alımı Başlamıştır.***

 

 24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
wampirella
Grafiker
wampirella


Mesaj Sayısı : 724
Rep Puanı : 22
Kayıt tarihi : 15/08/09
Yaş : 34

24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu Empty
MesajKonu: 24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu   24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 5:38 pm

Rafet El Roman’la “Aşk-ı Virane” adlı şarkıda yaptığı düetle tanınan Yusuf Güney “Yaşım 24 olmasına rağmen büyük bir hayatım var benim. 7 yaşında Trabzon’da enkaz altında kaldım, İngiltere’ye TIR’ları, arabaların bagajlarında gittim” dedi

“Aşk-ı Virane” adlı şarkıda Rafet El Roman’la yaptığı düetle tanınan Yusuf Güney şu sıralar “Bir Sevda Masalı” albümüyle gündemde. Güney şarkı sözlerini nasıl yazdığını, altında yatan yaşanmışlığı, yaşamdaki dönüm noktalarını anlattı.

Trabzon’da dünyaya geldiniz. Çocukluğunuzdan aklınızda kalan kareler neler?
İlk aklıma gelen, rahmetli dedemin beni alıp camiye götürmesi... Sonra fırından ekmek alıp eve koşarak gitmem... Bir de, bunu ilk defa size söylüyorum, yedi yaşında Trabzon’da sel felaketi olmuştu ve ben üç katlı evin altında kaldım. Enkazın altından çıkardılar beni...

Ne kadar süre kaldınız?
On altı, on yedi saat falan. O kadar içime işlemiş ki, hâlâ ne zaman şimşek çaksa, o sahneler gözümün önüne gelir.

Babanız nerede peki?
Babam, ben bildim bileli Hollanda’da yaşıyordu. Bütün çocukluğum boyunca yoktu. Hiç unutmam, bir gün, babam Hollanda’dan gelecekmiş. Bana söylemediler. On üç yaşındayım ve babam sekiz senenin üzerine geliyor. Annem aldı bizi, teyzeniz geliyor deyip havalimanına götürdü. Bir ara bir baktım... Babam geliyor! Fotoğraflardan tanıdım onu! Ama böyle... Kalbim duracak gibi oldu!

Trabzon’dan önce İstanbul’a, ardından İngiltere’ye gidiyorsunuz.
Babam İngiltere vatandaşlığı aldı ve bizi yanına çağırdı. Çok zor şartlar altında, TIR’ların, arabaların bagajlarında gittik Londra’ya. İlkinde yakalandık, Fransa’da, parka bıraktı bizi polisler. Gidecek yer yok, bir şey yok. Şaka gibiydi. Gerçekten büyük bir hayatım var benim, yaşım 24 olmasına rağmen, çok büyük maceralar yaşadım.

Londra’ya gidince ne oldu peki? Nasıl ayak uydurdunuz oraya?
Bir sene sonra okula başladım, dil okudum. Baktım olacak gibi değil, iş hayatına atıldım. Kebapçılıkla başladım, ardından baklava ustası oldum. Barlarda bile çalıştım.

Gelelim Rafet El Roman’la tanışmanıza.
Her insanın örnek aldığı, çok sevdiği bir sanatçı vardır. Benim de Rafet El Roman’dır. Sırf onunla tanışmak için müzik hayatına başladım. Ondan öncesine kadar ne şarkı söylemişliğim ne de beste yapmışlığım vardı.

Ve nasıl yaptınız?
Gönlünü kazanabilmek için bir beste yapayım dedim. Zaten duyduğum melodileri notalara dökebiliyordum. Gittim bir piyano aldım kendime. Uğraşmaya başladım. “Canımdın Sen” adlı şarkıyı yaptım.
2006’da Rafet’in konseri vardı. Konser bitti, kulise gidiyorum. İçeri almadılar mı! Allah’tan ikinci bir kapı vardı, orada gazeteci arkadaşlarımı gördüm. Birinin basın kartını, ötekinin kamerasını aldım. İçeri girdim. Rafet beni çok güzel karşıladı. “Ben gazeteci değilim abi” dedim. Çok şaşırdı. Durumumu anlatınca, şarkıları okuttu ve bana, şarkıları bana verme, gel sana bir şeyler yapalım dedi.

Rafet El Roman’la nasıl bir ortaklığınız var? İnsanlar, bir şeylere ortak başlıyor, çok güzel gidiyor, sonra problem çıkıyor.
Bu neden oluyor biliyor musunuz? Birincisi yolunda gitmeyen şeyler olduğu zaman, ikincisi ise nankörlük yapıldığı zaman. Bir insan size yardımcı olur, siz çok güzel şeylere imza atarsınız; sonrasında kesinlikle ne oldum delisi olmayacaksınız.

Albümün ilk klibini Rafet EL Roman çekti
Albümün ilk klibini çektiniz.
Evet, “Heder oldum aşkına” adlı parçaya. Şarkı Rafet abinin, klibi de o çekti. Londra’da çektik, çok da güzel oldu.

*”Aşk-ı Virane”yi kimin için yazdınız?
Aşkı kalbinde ağlayan herkes için yazdım.

Yaşanmışlık yok mu bunun altında?
Var, olmaz mı! İlk sevdiğim kızdı.

Nasıl geldi bu sözler?
Bir gün Londra’da, trende gidiyorum. Çok duygusal bir zamanımdı. Aşk sanki, kalbimin içinde ağlıyor... Sızıdan başka bir şey vermiyor oldum.

Aşk olması için illa acı çekmek mi gerekiyor?
Çiğ köfte ile örnek verelim. Çiğ köftenin acısı olmadan çiğ köfte olur mu? 24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu 5844! Çiğ et yiyemezsin! Aşk da öyle bir şey!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
24 yaşındayım ama büyük bir hayatım oldu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hayatım umutsuzluk
» Hayatım Klavye Tuşlarında
» Sagopa Kajmer Fan Clup
» Büyük Olsun
» En Büyük Beşiktaşlı Atatürk

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğlence :: Fan Kulüpler :: Yusuf Güney Fan-
Buraya geçin: