Boş tuval yüzleri
dokunulmamış kilden tabakalar...
Sereserpe serilmişti benden önce
bir zamanlar onun bedeninin yaptığı gibi...
Beş ufuğun hepsi çevrelendi ruhunda...
Dünyanın güneşe olduğu gibi...
Şimdi tattığım
soluduğum hava değişti.
Her düşündüğümde
o her şeydi.
Biliyorum ki bana her şeyini verdi
giydiği her şeyi...
Ve şimdi...
Acıyan ellerim bulutların altında ısınacak.
Her şey neydi öyle?
Resimlerin hepsi siyaha boyandı
işlendi her şeye.
Bir yürüyüşe çıkarım...
Oynayan çocuklarla çevrilirim...
Gülüşlerini hissederim.
Peki ya ben niye kuruyup soluyorum?
Ah... ve başımı döndüren buruk düşünceler!...
Dönüyorum
dönüyorum
güneş ne kadar da çabuk batabiliyor...
Şimdi acıyan ellerim kırık bir bardağı koruyor...
Her şey neydi öyle?
Resimlerin hepsi siyaha boyandı
işlendi her şeye.
Kötüye giden
aşk dünyamı siyaha çevirdi...
Gördüğüm
olduğum
olacağım her şeye işledi... evet...
Biliyorum
bir gün güzel bir hayatın olacak...
Biliyorum
bir yıldız olacaksın birilerinin gök yüzünde...
Ama neden...
Neden
neden o
o benim olamıyor ki?