Türkçe’mizin şeyine şey etmeyelim!
Yılmaz ÇETİNER
Geçenlerde bir işyerine telefon etmem gerekti dostum olan sahibini aradım. Bülbül gibi şakıyan sesiyle sekreter hanım telefonun öbür ucunda sordu: - Kim diyeyim efendim? Adımı verdim. - Sizi şimdi bağlıyorum efendim dedi işveli sesiyle... veya bana öyle geldi! Allah Allah! Ben ne yaptım ki beni "bağlıyor" bu kızcağız diye huysuzlandım! Bir an kafamdan geçti; "Acaba beni Michael Douglas mı zannetti demir karyolaya mı bağlayacak? Yoksa bu işveli sesli hanım kız Sharen Stone mu?" Yoksa koyun mu zannetti? Şırrak karşıma dostum çıkınca bir anlık hayallerim söndü gitti! O anda söylemedim ama bir başka gün dostuma: - Yahu dedim senin sekreter hanım beni "bağlamaya" kalktı! Güldü geniş yürekli hoşgörülü dostum: - Napiim o hep öyle konuşur ama dedi yeni kuşak gençler birtakım kelimeler üretiyorlar ki düzeltene kadar bir yenisi geliyor yerlerine! İyi ki "Size geçiriyorum" dememiş!" - Ama çok çirkin ikaz etsen de öğrenseler! - Kardeşim sizin gazeteleriniz dergileriniz muhabirleri yazarları bile bu uydurma dili konuşuyor yazıyor çoğu zaman. Sizlerin yol göstermesi daha isabetli olmaz mı? Bak şu laflara: Adam eşiyle mutlu bir hayat sürdürüyor gazetede ondan bahsedilirken "Eşiyle oldukça mutluydu" diye çıkıyor! Bir başkası: Annesi ölmüş kızcağız iki gözü iki çeşme ağlıyor gazetede haber :"Genç kadın oldukça müteessir görünüyordu!" Çok mutlu yerine eh biraz mutlu çok üzüntülü yerine oldukça (az) üzüntülü hayli garip ve hayli ayıp kaçmıyor mu?
"Kendine iyi bak"! Yeni moda bir laf veya emir de "Kendine iyi bak." Adam sevgilisinden ayrılırken genç kıza "Kendine iyi bak" diyor ama maşallah iki genç de sağlıklı. Belki akşam belki yarın buluşacaklar! O arada kendine iyi bak! Olur şey değil! Geçenlerde eski sekreterim ziyaretime gelmişti ayrılırken: - Kendinize iyi bakın demesin mi! Bir an alındım hiç böyle söylemezdi diye düşündüm yoksa şimdi kötü mü görüyordu sağlığımı? (Gidicisiniz gibi!) Belki bir hastayı ziyaretten sonra ayrılırken "Aman kendine iyi bak" denilebilir ama her dakika bu laf kullanılır mı?
Eski İstanbul valisi doğru Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Şükrü Haluk Akalın'la Devrim Sevimay Vatan'da bir röportaj yapmış. "Kendine iyi bak" lafına başkan da takmış "Kendime iyi bakarım sizin söylemenize gerek yok ki. Dilimizde 'Sağlıcakla kal' 'Allahaısmarladık' gibi sözler varken" diyor. "Bir de 'Size döneceğim' var; aslında atlatma dili bu!" "Ne zaman birlikteydik ne zaman ayrıldık da bana döneceksiniz demek geliyor içimden." - Peki hala tartışılıyor eski İstanbul valisi mi İstanbul eski valisi mi? - Tartışmaya gerek yok. Tamlayan kelime başa gelir. Hiç "Telefon eski kulübesi" diyor musunuz? Eski telefon kulübesi diyoruz. Doğrusu eski İstanbul valisi...
Euronun Türkçesi avro... Gelelim euroya. TV'de borsada her yerde değişik telaffuz ediliyor doğrusu nedir? Akalın cevaplıyor: - AB para birimini Almanlar oyro Fransızlar öro İngilizler yuro diye seslendiriyor. Bunun formülü şöyledir. Kendi dilinizde Avrupa'yı nasıl okuyorsanız ilk hecesinin sonuna o harfini getirirsiniz. Türkçesi doğrusu avro'dur. Geçen hafta Azerbaycan'daydım ve onların bile avro dediklerini duydum. - Şey için ne diyorsunuz? - Eşya kelimesinin tekilidir. Şey önemli kelimedir ama kullandığınız yere bağlı. "Şeyin şeyini şey ettim" derseniz olmaz. Hangi anlamı katarak söylediğinize bakmak gerekir. Ben de haddim olmayarak gazetecilerden yazarlardan öğretmenlerden "Ne olur Türkçede beraberce şeyin şeyine şey etmeyelim" diye rica ediyorum.